Ziya Çoban
Yetkin
Şair olmak isteyen bir gezgin
Yaşama hevesi kalmamış bir bezgin
Bezirgânın önde gideni zengin
Rengi kalmamış ki kiminin engin
Denizde lodosa yakalanan bir gemicinin yaşamı hep çetin
Metanetin de sınırı var beyim
Kimisinin mutluluğu bir resim, kimisininki dört mevsim
Kelebeğin ömrüne bedel bi' geleceğin
Getirecek hediyesi nedir ki? Bilemedim
Vay hâline elekte elenenin
Hayata ağlamaklı başlayan bu insanoğlu gördü geleceği
Bir dilim ekmeğin sonunda bedelinin de alınacak olması gibi düşünenin
Düşenin de dostu olmamış ki batanın olsun
Müttefik de belli değil ittifak da
Mutlak mücadele kazanmak, zafere koşmak
Yenilince ağlamak, yenmek için hile yapmak
Her sonuçta pay kapmak dünya kuralı olmuş
Taştan bozma kalplerse hep kanla dolmuş
[Nakarat]
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, gökkuşağındaki bi' rengim ben
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, yağmur sonrası güneşim ben
[Verse 2]
Zamanda yolculuk beyinde meşgul edebilir
Fakat objektif olmaz, zararı yoktur yararı olmadığı gibi
Benliğinde kaybedilen her şey, benliğinde kaydedilen her şey
Hesap masasında olabilir yalnızken
Utanma, aç kalbini, gir topluma
Göster haydi kendini ve "Buradayım" de
Savaşı kaybetme, yürüme geriye, dönme, bak ve ileriye ilerle
Hisset, deliğe düşme, dönme deliye
Karaya boyanan adamın boynuna ilmeği de geçiren cellata biçare lanet
Hayalet olana dek beklemek mi gerek acep?
Çarkı dönmemiş ki feleğin gözünün yaşına baksın
Gözümün yaşını alsın
Kanımı, canımı alsın ancak canımı yakmasın
Azap çeken gönüllere, kül olan tüm kalplere yağmur yağsın
Kalp dağlayan tüm eller kalpleriyle dağlansın
Kalp karalayanlar yansın
[Nakarat]
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, gökkuşağındaki bi' rengim ben
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, yağmur sonrası güneşim ben
[Verse 3]
Koşturmak boş durmaktan iyidir, boş durmak boş koşmaktan yararlı
Hoş tutmak gönlü yas tutmaktan çok zormuş
Yaşlanmak her dökülen yaprağın arkasından ağlamak gibidir
Hayattan erken emeklilik seçim değildir, kadere bağlıdır, yazgıdır
Hayat ince bi' çizgi, narin bir çalgıdır
Yüzlerce yıl emek veren insanın hasat zamanı ölü torunları mıdır?
Her güne yeni umutlarla açılan gözler, yalanlarla ağlatılan gözler
Dolanlarla aldatılan gözler bir güzel sözle güler (Ah)
Akıtılan her damla ter yok oluşu engeller
Negatif değillerse, art niyetli değillerse eğer bu böyle devam eder
Dilediğim her şey olmuyor, çabalar bazen çok nafile
Nargilenin dumanına benzer hayallerim, sadece beni zehirler ve uçup gider
Kafileler gibidir insanlar, bazen seni seyreder giderler
Herkes kendine paha biçmiş, ben de karşılıksız bir çek
Emeklerim dostluktan yana ama olmuyor
Anneme sordum "Niçin böyle?" ama baktım o da ağlıyor
[Nakarat]
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, gökkuşağındaki bi' rengim ben
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, yağmur sonrası güneşim ben
[Çıkış]
Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum
Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum
Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben
Aileme, dostuma selamlar olsun, gökkuşağındaki bi' rengim ben
(Kanadımı kırdılar, uçamadım anne, savaşa soktular, koşturdum)
(Kalbini açamayan herkesin aklına eğriyi doğruyu ben soktum)
(Sonbaharda dökülen yapraktım, ilkbaharda geri geldim ben)
(Aileme, dostuma selamlar olsun—)